admin

Aidin Salih Kupa Terapisi Sempozyumu Açılış Konuşması

Değerli misafirler, Biz, yıllardır Geleneksel Tıbbın ihyası, dirilişi umudu ila yaşadık. Bugün talebelerimin düzenlediği bu sempozyumda sizleri görmekten memnuniyet duyuyorum. İslam felsefesinden beslenen Geleneksel Tıp ve Kupa Terapisi konulu bu sempozyuma hoş geldiniz. Bildiğiniz gibi, 18. yüzyılda tıp, hastalıklara bütünsel bakışı terk etti. Bazı tedavi yöntemleri kullanılmaya devam edilse de, eski tıbbın mizaç, ahlat (yani metabolik atıklar oluşumu), fizyoloji ve organ fonksiyonları ile ilgili bilgileri reddedildi. Teknolojinin gelişimi ile bilgi çoğaldı. Bu bilgilerin sistametize edilmesi için Çağdaş Tıp branşlara ayrıldı. Organizmayı ayrı branşlarda incelemekle, bütünsel bakış tamamen kayboldu. Organ ve sistem faaliyetleri, fiziksel ve ruhsal problemler birbirinden bağımsız olarak ele...

Continue Reading →

Tiroid bezinin manevi ve fiziksel önemi

Fiziksel bedenimizde psiko-ruhsal merkezler vardır. Bu merkezler sinir sistemi ve hormon üreten bezlerle belli bölgelerde bağlantılıdır ve ruhsal- manevi mertebelerimizin izdüşümüdür. Ezoterik terminoloji ve kabalistler boğaz merkezinin (tiroid bezi) ruhsal enerji ve şuur ile bağlantılı olduğunu ve solunum sistemini idare ettiğini söyler. Onlara göre bu bölge Daath (Marziyye) bölgesidir. Daath, İbranice ilim demektir. Daath aynı zamanda zihin, ses ve yüksek ilmin merkezidir. Daath, insan ruhunun en yüksek bilinç noktası olan saf gücün şekillendiği yerdir. Daath ile bağlantılı ruhsal ve fiziksel küre yavaş yavaş açıldıkça insan bilincinde büyük değişiklikler gerçekleşir. Bizi saran korkular, engeller, psikolojik rahatsızlıklar gücümüzün ve ilahi varlık olma...

Continue Reading →

İnsan nesli tükeniyor!

Dünya nüfusunun büyük çoğunluğu farkında değil ancak insan nesli (Homo Sapiens) tükeniyor. Dünyanın henüz farkında olmadığı bu fenomenin en belirgin işaretleri şunlardır: 1. Kısırlık büyük bir hızla yaygınlaşıyor ve bu total kısırlaşmanın sebebi bilinmiyor. 2. Daha önce genellikle batı ülkelerinde görülen normal dışı cinsel ilişkiler (eşcinsellik gibi) artık doğu ülkelerinde de olağan hale geliyor. Bu iki sebepten dolayı doğal üreme ortadan kalkıyor ve hiçbir safhası doğal olmayan bir “insan üretme yöntemine ihtiyaç duyuluyor. Medyanın konuya yaklaşımı bu fenomenin ciddiyetinin ve gerçek sebeplerinin üstünü örtmeye yönelik bir çaba şeklindedir. Medya, dünya nüfusunun kısırlaşmasının doğal bir süreç olduğunu empoze etmekte, bunu normal...

Continue Reading →

Aşı hakkındakı̇ gerçekler

(Zorunlu tutulan veya kullanılması için baskı oluşturulan aşılar hakkında) Ağustos 2009 ́da İngiltere ve Fransa ́da Domuz Gribi aşısı, hayvanlardan sonra az sayıda insan üzerinde, ABD ́de ise 2 bin kişinin üzerinde denenmiştir. Ancak sonuçlar en fazla 2 aylık verilerle sınırlıdır. Büyük ihtimalle, domuz gribi aşısı Türkiye’de aşıyı satan firmanın kendi personeli vasıtasıyla uygulanacaktır. Böylece Faz-1 deneyi Türkiye ́de 28 milyon kişi üzerinde yapılmış olacaktır. Önceden hiçbir olumlu verisi olmayan, tehlikesi büyük olan bir aşının 6-36 aylık bebeklere, çocuklara, sağlık çalışanlarına ve savunma mensuplarına uygulanması bugüne kadar Türkiye ́nin göreceği en büyük tehlike olabilir. Aşılar zararlı mı? Grip aşıları dahil...

Continue Reading →

Aşılar hakkında

Aşıların ilk dozunu yaptırıp sonrasını yaptırmamak problem olur mu? Bunu iyi araştırmak lazım. Birinci doz aşı vurulmuş olanlarda bir durum oluşuyorsa düşünün 2. ve 3. Aşılardan sonra ne olacak? Planlanmış, ancak görünmeyen bir zarar oluşacak. İlk dozdan sonra 2. veya 3. aşıların vurulmasının gerekli olduğu söylenen aşılarda adjuvan bir madde katılıyor. Bu da özel bir şekilde, ikinci aşıyı mecbur bırakıyor. Bunu ancak özel bir yol ile yerleştirmek mümkün. Normalde 1. doz vurulunca 2. doz vurulmasa da zarar oluşmaması gerekir. Bu yöntem aslında kişiyi aşıya karşı bağımlı hale getiriyor. Ancak bana göre, böyle bir durum varsa bile, ikinci aşının vurulması, sadece...

Continue Reading →

Ramazan ayı ve oruç

“Aidin Salih Hanımefendi’nin Ramazan ayı ve Oruç hakkındaki yazısı bu ay Keşkül Dergisi’nde yayınlandı. Aidin Salih bu yazıda Ramazan ve orucun hikmetlerinden bahsederken sağlıklı ve bereketli bir Ramazan için nasıl beslenmek gerektiğini anlatıyor.” İbn Sina, hastalıkların sebebi sorulduğunda yalnızca iki sebep söyler: Çok yemek ve yemek üstüne yemek yemek. “Her hastalığın sebebi tokluktur.” Hadis-i şerifi mucibince az yemek sıhhatin anahtarı, ilmin ise şartıdır. İnsanı bedenen ve nefsen az yemeye hazırlayan en kuvvetli terbiyeci ise oruçtur. Sağlığını korumak isteyen veya geri kazanmak isteyen kişi şunlara dikkat etmelidir: 1. Gıdaları iyi çiğnemek gerekir: Sindirim, ağızda tükürük bezlerinin salgıladığı fermentler ile başlar. Ardından...

Continue Reading →

Bizimkisi alternatif değil, gerçek tıp

Aidin Salih ile yitik şifanın izini sürdüğü «Gerçek Tıp» kitabını ve yaklaşımını konuştuğumuz röportajın ikinci bölümü... HACAMAT TÜM İNSANLIĞIN FAYDASINA OLAN BİR UYGULAMA Hacamat neden faydalı, biraz bundan bahsetmenizi istiyorum. Faruk Günindi: Hacamat çok basit ve çok etkili, çok pratik bir uygulama. Yüzyıllar boyunca da kültür ve din farkı olmadan bütün insanlığa bir rahmet gibi gönderilmiş bir uygulama. Biz onun ilk defa bir Peygamber tarafından uygulandığından eminiz. Çünkü zamanın testinden bu kadar kesin geçen bir tedavi usulü daha yok. 5 bin yıl önceye ait en eski tıbbi bilgileri içeren Eber Papiruslerinde de hacamattan bahsediliyor. Dolayısıyla böyle bir ilim varsa ve...

Continue Reading →

Aı̇dı̇n Salı̇h: Modern tıp temelde bozuk

Aidin Salih ile yitik şifanın izini sürdüğü «Gerçek Tıp» kitabını ve yaklaşımını konuştuk. Aidin Salih, Sade Hayat Yayınları’ndan çıkan «Gerçek Tıp» kitabıyla çoktan yitirmiş olduğumuz şifanın izini sürüyor. NHI İstanbul Doğal Sağlık Enstitüsü ile Sade Hayat Derneği‘nin kurulmasına öncülük eden Aidin Salih, hastalıkların tedavisi için yeni bir yaklaşım öneriyor. Aidin Salih’in yaklaşımına göre, hastalık sonuç değil, hastalık aslında onu hazırlayan yaşam tarzı. Örneğin, başı ağrıyan bir kişinin hastalığı baş ağrısı değil, kişide baş ağrısına neden olan yol ve tercihleri.” Salih’e göre modern tıp çözümü yanlış yerde arıyor ve yitik şifanın izini aradığı bu yaklaşım gerçeğin ta kendisi, hatta şöyle ki...

Continue Reading →

Sağlıklı olmanın yolu sade yaşamdan geçiyor

Aidin Salih «Zamanımızın Lokman Hekimi» olarak anılıyor. Modern tıbbın uyguladığı ilaç tedavisi yerine oruç kürleriyle, açlıkla birçok hastalığın tedavi edilebileceğini ve doğal yöntemlerle sağlıklı yaşanabileceğini ifade eden Salih, raf ömrü olan hiçbir ürünü tasvip etmiyor. İnsanların sade bir yaşam sürmelerini teşvik ediyor. Bütün hastalıkların ise kimyasal maddelerden ve beslenme bozukluğundan kaynaklandığını belirtiyor. Salih, bize nasıl yaşanması gerektiğini anlattı. Aidin Salih, Ukrayna asıllı Norveç vatandaşı ve 20 yıldır da Türkiye’de yaşıyor. 35 yıldır doğal yöntemlerle hastalıkları tedavi ediyor. Daha önce köy doktorluğu yapan Salih modern tıbbın bir yerde tıkandığını anlayınca biyolojiye merak salmış ve sonra da Müslüman olmuş. Müslüman olduktan sonra...

Continue Reading →

Genetik bombalar mı yiyoruz?

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin, zamanla insanlarda ne tür etkiler oluşturacağını gösteren sağlıklı hiçbir test yapılmamıştır. Tükettiğimiz akrep, balık, domuz veya insan geni taşıyan domates ya da patates acaba bizim genlerimize ne gibi etki yapabilir? Mesela torunlarımız kuyruklu veya yüzgeçli doğar mı? Bir kere değiştirilmiş bir geni, eski haline döndürmek artık imkânsızdır. Doğadaki akrabalarından çok daha güçlü hale gelen GMO’lar, akrabalarını doğal ekolojik sistemin dışına itebileceği gibi onları tamamen yok da edebilir ya da gıda zincirine dâhil olarak tamamen beklenmedik ve öngörülemeyen yeni formlara neden olabilir. Böyle bir felaket, atom faciasından bile daha korkunç sonuçlar doğurabilir. Belirli tip hücreleri yok eden genler...

Continue Reading →