Makale

Böbrek Hastalıkları

Nahide H., 37 yaşında, Ev Hanımı

Bundan 7 yıl önce böbrek ağrısı şikâyetiyle doktora gitmeye başladım. Her gidişimde yapılan tahlillerde böbreğimde hiç bir sorun olmadığı söyleniyor, bir poşet dolusu ağrı kesici, antibiyotik ve iğnelerle eve dönüyordum. Ağrılarım kısa süreliğine diniyor, bir süre sonra daha da şiddetli bir şekilde ortaya çıkıyordu. Bu defa başka doktor başka ilaçlar derken bu böyle 6 yıl devam etti. Bu ağrılarla beraber çok şiddetli migren ağrıları, çok fazla terleme, fıtık, halsizlik, hemen yorulma, ayak tabanımdan başlayıp başıma kadar gelen ağrılar, ayak krampları gibi daha birçok şikâyetim oluyordu. 6 yılın sonunda gittiğim bir doktor tarafından sağ böbreğimin işlevini tamamen yitirdiği ve derhal alınması gerektiği, fakat sol böbreğimin çok iyi olduğu söylendi. Ama ben buna inanmayıp başka doktorlara gittim, çekilen tomografiler, ilaçlı böbrek filmi ve yapılan tahliller sonucu onlar da aynı şeyi söyleyince kendimi büyük bir çıkmazda hissettim, ne yapacağımı bilemedim ve bir süre doktorlara gitmek istemedim. Her gece sabahlara kadar namaz kıldım ve “Allah’ım karşıma öyle bir doktor çıkar ki bana böbreğimin alınmayacağını söylesin” diye gözüm yaşlı dua ettim. Sonunda çekilmez hale gelen ağrılardan ve çevremin baskısından dolayı pes edip ameliyat olmaya karar verdim. Hastaneye ameliyat için yatışım yapıldı. Fakat ben ameliyat olmaya cesaret edemedim ve kendimi hastaneden dışarı attım.

Ekim 2011’de bir komşum vasıtası ile Aidin Hanım’la tanıştım. İlk görüşmemizde bana çok iyi denilen sol böbreğimin de sağ böbreğim kadar kötü durumda olduğunu ve doktorların söylediğine göre iyileşmesi mümkün olmayan sağ böbreğim alınmasından belki bir kaç ay sonra sol böbreğimin de alınması gerekli olabileceğini söyledi.

İlk adım olarak her türlü kimyasaldan kurtulup beslenmeyi düzelttik. Görüşmemizden sonraki ilk üç günde bile hayatımın tamamen değiştiğini, kimyasallardan kurtulmanın bile başlı başına çok büyük bir arınma olduğunu hemen hissettim. Bana verilen diyet programına dikkatle uydum. 2 ay boyunca kesinlikle pişmiş yemek yemedim. Önce haftada bir defa 36 saatlik açlık, daha sonra haftada iki defa 36 saatlik açlıkları hiç aksatmadan tuttum. Açlık günlerinde ağrılarım diğer günlere göre kat kat fazla oluyordu. Bol sıvı alarak bana verilen beslenme programını harfi harfine ve hiç şikâyet etmeden inanarak uyguladım. Ağrılarım daha da artmış ve dayanılamayacak hale gelmişti fakat Aidin Hanım bu ağrıların

iyileşme sürecinde normal olduğunu, hatta olması gerektiğini söyledi. 21 gün ve 40 gün boyunca değişik aralıklarla verilen özel lavmanları, tarama hacamatı ve sülük tedavisini tek tek uyguladım. Yavaş yavaş da olsa ağrılarımın hafifliyordu. Kendimi günden güne daha da iyi hissetmeye başladım.

Programa başladıktan 3 ay sonra Aidin Hanım’la ikinci görüşmemi gerçekleştirdim. Bana böbreğimin alınması gerektiğini söyleyen doktorlara gidip tekrar tahlil yaptırmamı, ilaçsız film çektirip muayene olmamı tavsiye etti. Yapılan tetkikler ve muayene sonucu böbreklerimde hiç bir sorun olmadığı ve her iki böbreğimin de gayet iyi çalıştığı söylendi. Hatta 3 ay önce beni apar topar ameliyata almak isteyen doktorlarım “Sana kim böbreğin çalışmıyor dedi, böbreklerin gayet iyi çalışıyor” diyerek şu anki durumumun çok iyi olduğunu söylediler.

Şu anda çok iyiyim, oruçlarıma da beslenme düzenime de aynen devam ediyorum çünkü Aidin Hanım böbrek tedavisinin uzun süreli olduğunu ve devam etmem gerektiğini söylüyordu. Yüce Allah’a şükürler olsun beni, bize emanet ettiği bir organı ameliyatla aldırmak günahından koruyup dualarımı kabul ettiği için. İyileşmemde bana vesile olan başta Aidin Hanım olmak üzere herkesten Allah razı olsun. Yüce Rabbim isteyen herkese bu maneviyatı yaşattırsın, şifa bulmalarını nasip etsin.

Nisan, 2012